Rafael Nadal, herkesin yakın olduğunu tahmin etmesine rağmen resmileşmesinden korktuğu emeklilik haberini dün açıkladı. Toprak kortun en ikonik oyuncusu, hikayesini başladığı yerde tamamlayarak bir döngüyü tamamlıyor: “Gerçek şu ki, bazı zor yıllarım oldu, özellikle de bu son iki yıl. Sınırlamalar olmadan oynayabildiğimi sanmıyorum,” dedi 10 Ekim Perşembe günü yayınladığı videoda. Jürgen Klopp’un videolu vedasından sonra, çok sevdiğimiz bir başka büyük spor insanının daha vedasına bütün dünya aynı anda şahit olduk.
Onun da dediği gibi hayatta her şeyin bir başlangıcı ve sonu var belki ama 38 yaşındaki oyuncunun, Paris2024 sonrası emekliliğe başkaları değil, sadece kendi istediği zaman karar vereceğini söyleyen açıklaması bizi, çok sevdiği tenise devam edeceği konusunda umutlandırmıştı doğrusu. Heyhat, onun bahsettiği sınırlamalar, aslında vücudunun ona empoze ettiği sınırlamalar ve ilk profesyonel maçını 15 yaşında Sevilla’daki bir Challenger Turnuvasında kazanan, 14’ü Fransa Açık olmak üzere 22 Grand Slam şampiyonluğu elde eden bu büyük sporcu, kariyerini bu Kasım ayında şimdiden karaborsa olacağı ve izleyenleri gözyaşlarına boğacağı kesin olan bir maç sonunda Malaga’da, Davis Cup’ta tamamlayacak.
Roger Federer ve Novak Djokovic ile birlikte ‘Büyük Üçlü’yü oluşturan Nadal, başından sonuna şahitlik ettiğimiz kariyerinde sahadaki tutkulu, saha dışındaki kibar karakteriyle hepimizi kendisine hayran bıraktı ve bu üç büyük oyuncunun aynı döneme denk gelmesinden en çok da biz, sporseverler karlı çıktık. Üçlüden geriye, bu yıl olimpiyat altın madalyasını da kazanarak Golden Slam’ini tamamlayan ve geriye kazanılacak hiçbir şey kalmasa da elinden kolundan geldiğince rekorlarını daha da geliştireceğinden emin Novak Djokovic kaldı.
Son yıllarda, Nadal’ın başarıları kadar sakatlıklarla mücadelesi damgasını vurdu. En büyük rakipleri Federer ve Djokovic değil, dizi ve ayaklarıydı belki de. Tenise olan tutkusu, devam etmesini sağlasa da, sakatlıklar performansını hep olumsuz etkiledi. Aslında 2023 yılının ortalarında, tenisi bırakma kararı aldığını açıkladı. Bu karar, tenis dünyasında ve hayranları arasında üzüntüyle karşılandı çünkü onun kazandığı başarılar, biçbir zaman sadece sayılardan ve kupalardan ibaret olmadı. Nadal, genç oyuncular için hep büyük bir rol model ve ilham kaynağı oldu. Gösterdiği azim ve mücadele, bıraktıktan sonra da ilham vermeye devam edecek.
Nadal’ın emeklilik tarihini açıklamasından sonra dünyanın her yerindeki bütün manşetler ona ayrıldı. Biz de Eurosport yorumcusu ve tenis efsanesi Mats Vilander’e düşüncelerini sorduk:
Haberi duyunca ilk tepkiniz ne oldu?
Rafa’nın açıklaması uyandığımda ilk öğrendiğim şeydi. İlk tepkim hâlâ uyuyor ve rüya gördüğümdü. Ama evet, buna uyanmak tenisi seven herkes için kesinlikle bir kabus. Ama bunun olmasını bekliyorduk. Sadece ne zaman olacağı önemliydi. Sanırım Davis Kupası Rafa Nadal’ın kalbinde yeri ayrı bir turnuva. Çoğumuzun kalbinde yeri ayrı bir turnuva. Orada bir takım ruhu var ve kazansanız da kaybetseniz de takımınızla birlikte kutlama yapabiliyorsunuz. Dolayısıyla Rafa’nın orada bırakma kararını anlıyorum. Ama genel olarak tenis için üzücü bir gün. Bu spora çok büyük bir tutku katmıştı.
Siz de onunla aynı tercihi yapar mıydınız ya da Roland Garros’ta son bir kez daha oynamak ister miydiniz?
Sanırım herkes onun Roland Garros’ta bir kez daha oynadığını görmek istiyordu ama açıkçası ben bu yaz Olimpiyatlarda da oynamadım. Evet, bence her şey ne kadar rekabetçi olabileceğini hissetmesiyle ilgili. Bence sağlıklı olduğu takdirde hala iyi oynayabileceğini biliyor. Turda ve özellikle de Fransa Açık’ta hala çok iyi oyuncuları yenebilir. Ama kendini sağlıklı hissetmesi gerekiyor ve kim bilir neler hissediyor? Onun kararına saygı göstermemiz ve erkek tenisinin en önemli oyuncularından birini kutlamamız gerekiyor. Roger Federer bu spora yetenek getirdi. Elbette Novak Djokovic herkesten daha fazla kazandı. Ama bana göre tenisin en önemli parçası olan tutkuyu getiren Nadal’dı. Ve bu tutku artık bu sporun bir parçası. Bunu Carlos Alcaraz ve hatta zaman zaman Jannik Sinner’da da görüyorsunuz, Stefanos Tsitsipas’ta da var. Yine de bence Rafa Nadal, sporumuzun en önemli unsuru olan tutkuyu bize kazandırdığı için teşekkür etmemiz gereken kişi.
Hatırlarsanız, teklerde korttaki son gösterisi Novak Djokovic’e karşıydı. En büyük rakibi, tenis tarihinin en çok kazanan ismi. Sizce bu durum emeklilik kararını almasında etkili oldu mu?
Bence evet. Paris’teki Olimpiyatları’nda Novak Djokovic’e karşı oynadığı maç, onun son tekler maçı olabilir. Ayrıca bu maçı Philippe Chatrier’de oynandı. Ama bence yaşadığı sakatlıkların etkisi de fazla. Elbette oyunu hissetme ve anlama açısından inanılmaz yetenekli. Ancak teknik açıdan belki Roger Federer gibi biri daha önde, belki de bu yüzden sonuçlar açısından daha iyisini yapamadı, en azından insanlar böyle düşünüyor. Ama bu Rafa’nın her gün ortaya koyduğu tutku ve rekabetçi ruhu göz ardı etmek anlamına gelir. Olimpiyatlarda Novak’a karşı oynadığı o gün bile elinden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyordu. Ve bir noktada, fiziksel nedenler, duygusal nedenler, kim bilir başka hangi nedenlerden dolayı inancı tamamen kayboldu. Yaş, tabii ki en büyük etken. Ama o her şeyini verdi. Çok da başarılı oldu. Bu da onu bana göre kendi başına bir kategoriye sokuyor çünkü herkesten daha başarılı oldu. O gördüğüm en büyük yarışmacı.
Davis Cup’taki bu final gösterisine kadar Rafa’dan beklentileriniz neler? Sizce ne oynayacak ve emekli olmadan önce ne oynamasını istersiniz?
Bence Davis Cup’a iyi oynayarak gelmek istiyor. Teklerde ya da çiftlerde oynayabilir. Büyük ihtimalle çiftlerde oynama şansı daha yüksek. Ve olabildiğince iyi gitmek istiyor. Bence oyunun zirvesinde olmadığını biliyor ama o anda oyununun zirvesinde olmak istiyor. Bence fiziksel olarak en önemli kısım bu. İhtiyacı olduğu kadar antrenman yapabiliyor mu? İlk soru bu. Ve sonra büyük olasılıkla gidip bir turnuva oynaması gerekiyor. İki turnuva çok fazla olabilir ama yine de gidip bir turnuva oynamalı ve wild card ya da neye ihtiyacı varsa onu almalı. Sonra da birkaç maç kazanırsa harika olur. Bence bu hazırlığa ihtiyacı var. Bence o da bunu istiyor.
Roger Federer için mükemmel son Rafael Nadal ile çiftler oynamaktı. Şimdi hepimiz belki de Rafa’nın Alcaraz ile oynayacağı bir sona bakıyoruz. Bu mükemmel bir son olmaz mıydı?
Kesinlikle. Açıkçası, onları Olimpiyatlarda çiftler oynarken gördük ve harika bir takım olan Krajicek ve Ram’a yenildiler ama o zaman yeterince iyi değillerdi. Teklerde iyi oyuncular oldukları için çiftlerde aynısını bekledik ama bu her zaman olmuyor. Yine de Rafa’nın kral tacını Carlos’a devrettiğini görmek çok güzel bir şey olurdu. Yine de bana sorarsanız İspanya’da tenis söz konusu olduğunda kral her zaman Rafael Nadal olacak. Tabii Carlos Alcaraz kariyerinin ilerleyen dönemlerinde daha çılgın rakamlara ulaşmazsa.
Rafa ile olan özel bir anınız var mı?
Rafa’yla ilgili en güzel anım, Roland-Garros Finalleri’ne çıktığı ilk yıldı. 2005’te Mariano Puerta ile oynuyordu. Cuma akşamı ekibi geldi ve bana yarın, yani kadınlar finalinin oynanacağı Cumartesi günü Rafa ile antreman yapmak isteyip istemediğimi sordu. Ben de tabii ki evet dedim. Roland Garros’ta dokuz numaralı korta gittiğimi hatırlıyorum, sanırım öyleydi ve onunla antreman yapacağım. Sanırım Legends’da oynuyordum, çok gergindim. Çünkü onun atışları ve top spinleri çılgıncaydı. Kendi kendime, “Bu Rafa için şimdiye kadarki en kötü antrenman olacak” diye panikliyordum. Onunla oynarken tıpkı Novak Djokovic gibi iki elimi de iyi kullanarak rallinin içinde kalabiliyordum. O günden bu yana, karakteri ve tabii ki bir oyuncu olarak benim gözümde sadece iyi anılar yarattı.