“Üçüncü ventrikülde germinoma.
Bir doktor beyin taramamın bir bölümünü işaret ederken ‘Ne…?’ diye düşünüyordum. Büyük, gri bir kitleydi. Beyin kanseri… Kafamın içinde tekrarlayıp durdum. Gerçekti ama hiçbir şey hissetmiyordum. Uyuşmuştum.”
Bu sözler, henüz 26 yaşındayken beyin kanseri teşhisi konan Linda Loprasert’e ait.
BİR ZAMANLAR FİL HAFIZASINA SAHİPTİ SONRA HALÜSİNASYONLAR GÖRMEYE BAŞLADI
2014’te ciddi hafıza sorunları yaşamaya başladığında bir şeylerin ters gittiğini anlayan genç kadın, iş yerindeki müdürünün bir zamanlar kendisine ‘fil’ dediğini çünkü her şeyi hatırladığını ama kısa süre sonra en basit işleri bile unutmaya başladığını söyledi.
“Ayrıca durup dururken halüsinasyonlar görmeye başladım. Sokakta yürüdüğümü, arkadaşlarımla sohbet ettiğimi, sonra arkamı döndüğümü ve sokağın boş olduğunu hatırlıyorum. Beynim bana orada olmayan bir şey gördürmüştü” diyen Linda, teşhise giden süreci şöyle anlattı:
“Halüsinasyonlar beni şok etti, kafamı karıştırdı ve korkuttu. Henüz 26 yaşındaydım! Sonunda aile hekimime gitmeye karar verdim. Halüsinasyonlarımın ve unutkanlığımın beyinle ilgili bir sorun olduğunu belirttiler. Ancak ‘kanser’ veya ‘tümör’ kelimelerinden hiç bahsedilmedi. Bir hafta içinde beyin MR taraması için yönlendirildim. Hemen ardından bir uzmanla görüşmek için randevu aldım. Orada beynimin büyük gri kitleyi gösteren taramasıyla yüzleştim.”
AMELİYATA UYGUN DEĞİLDİ, KEMOTERAPİ VE RADYOTERAPİ GÖRDÜ
Basitçe ifade etmek gerekirse germinoma, germ hücrelerinde (sperm veya yumurta oluşturan hücreler) başlayan ve yumurtalıklar, testisler, beyin ve omurilik dahil olmak üzere vücudun farklı bölgelerinde tümörlere neden olabilen bir kanser türüdür.
Linda’nın durumunda, tümör beynin üçüncü ventrikülündeydi ve beynin çalışma belleğinden sorumlu bölümü olan hipotalamusuma ‘karşı’ büyüyordu. Bu durum ne kadar dehşet verici olsa da bu özel tümörün tedaviye oldukça açık olduğu ve başarı şansının yüksek olduğu söylendi.
Doktorlar Linda’ya beynin bulunduğu bölge nedeniyle tümörün cerrahi olarak çıkarılmasının güvenli olmayacağını, bu nedenle en iyi tedavi yönteminin kemoterapi ve radyasyonla küçültmek olduğunu söyledi.
Linda, “O andan itibaren üç tur kemoterapi ve bir ay radyasyon tedavisi görürken hayatım ‘beklemede’ kaldı. Yirmili yaşlarımın ortasında resmen bir kanser hastasıydım. Hemşireler bana ‘Gençsin, vücudun bununla başa çıkabilecek kadar güçlü’ dediler. Tedavim boyunca hayattan bir şeyler kaçırıyormuşum gibi hissettiğimi hatırlıyorum” dedi ve ekledi:
“Müşteri hizmetleri yöneticisi olarak görevimde başarılı olduğum için işe gitmeyi özlemiştim. Dünyanın dört bir yanından gelen müşterilerle sohbet etmekten keyif alıyordum ve satışları bir çırpıda hatırlayabildiğim için her zaman başarılı olmuştum. Ancak tümör bunu durdurdu. Arkadaşlarımla dışarı çıkmayı ve kanserden önce sahip olduğum özgürlüğü özlemiştim. Ancak tüm bunlara geri dönme şansım olması için savaşmaya devam etmem gerektiğini de biliyordum.”
18 AY SONUNDA TÜMÖRDEN KURTULDU AMA…
Linda’nın tedavisi başarılı oldu; 18 aylık kemoterapi ve radyasyon tedavisinin ardından kanserden kurtuldu.
Ancak beyin kanserinden sonraki hayat Linda için hiç de kolay olmadı.
Tedavisinin üzerinden yaklaşık sekiz yıl geçmesine rağmen, bugüne kadar iş gücüne yeniden katılmayı başaramadı, ancak bu Linda yeterince çabalamadığı için değildi. Linda 2015 yılından beri işe dönmek için çok uğraştı ancak çok kez başarısız oldu; tam 14 defa işten çıkarıldı.
Linda, bu şirketlerin hiçbirine mülakat sürecinde beyin kanseri olduğunu söylemedi çünkü söylerse işe alınmayacağından ya da başvurusunun daha onunla tanışmadan reddedileceğinden endişeleniyordu.
DÖRT İŞ YERİNDE SADECE BİR GÜN ÇALIŞMASINA İZİN VERİLDİ
“Bu işyerlerinin dördünde sadece bir günlüğüne işe alındım. Hafızamda bir sorun olduğunu fark etmeleri için bu kadarı yetti. Başarılı olmak için bana gerçek bir şans verildiğini hiç hissetmedim” diyen Linda tedavi sonrası yaşadıklarını şu sözlerle anlattı:
“Sadece iş beklentilerim etkilenmekle kalmadı, kişisel ilişkilerim de zarar gördü. Hafızamın bozulduğunu bilmelerine rağmen, ne yazık ki hem arkadaşlarımın hem de ailemin kendimi tekrar ettiğim, aynı soruları sorduğum ve bilgileri unuttuğum için bana kızmaya devam ettiklerini gördüm. Bu nedenle, bir zamanlar bir grup arkadaşımı görmekten duyduğum heyecan, kendimi tekrar etme ve onları rahatsız etme korkum nedeniyle kısa sürede yerini endişe ve gerginliğe bıraktı.
Ve aynı anda birden fazla konuşmaya ayak uydurmakta zorlandığım için, genel olarak büyük grup toplantılarına gitmemek için bahaneler uyduruyordum. Tüm bunlar arkadaş çevremin büyük ölçüde azalması anlamına geliyordu. Kendime olan güvenimi kaybettim.”
YAŞADIKLARINI YAZIYOR: 2015-2024 ARASI 10 DOSYASI VAR
Linda, “İnsanlar unutkanlığımı fark ettiğinde, aldığım yaygın ve sık önerilerden biri ‘yaz’ olurdu. Ama ben bunu zaten yapıyordum, aslında tam olarak bunu yapmak için yanımda her zaman bir kalem ve not defteri bulundurmayı bir nokta haline getirdim” dedi ve devam etti:
“Her şey için not alıyorum: Her gün kendim için bir yapılacaklar listesi yazıyorum ve bunu çantamda taşıyorum ya da evdeysem masamın üzerine bırakıyorum ve sonuna kadar takip ediyorum.”
Linda, şu anki eşiyle tanışmadan önce de çıktığı her randevunun ayrıntılarını not ediyordu. Böylece ikinci bir randevu olursa kimsenin kalbini kırmıyordu. Linda, hem geçmiş hem de şimdiki tüm bu notları dizüstü bilgisayarına aktardı, böylece gerektiğinde her zaman geri dönüp olan bitene bakabiliyor. Toplamda 2015 ve 2024 yılları arasında tarihlendirilmiş 10 kapsamlı klasörü var, her yıl içinde aylar için 12 alt klasör ve ardından her gün için ayrı bir word belgesi var.
ŞİMDİ BİR KİTAP YAZDI
Tek yapabildiğinin elinden gelenin en iyisini yapmak olduğunu, çünkü bir soruya “Bir dakika, not defterime bakayım” diye cevap vermenin pek de kibar bir davranış olmadığından bahseden Linda, “Bunu yapmak uzun zamanımı aldı ama artık her zaman hasarlı bir kısa süreli hafızaya sahip olacağımı kabul ediyorum. Bu durum artık hızlı tempolu ya da çoklu görev gerektiren herhangi bir işte çalışamayacağım anlamına gelse de iyi bir hayatım olamayacağı anlamına gelmiyor” dedi.
İşte tam da bu sebeple Linda bir kitap yazdı. Memory Fail adını verdiği kitap kanser yolculuğunu, teşhis öncesi, teşhis, tedavi ve kanser sonrası yaşamını ayrıntılarıyla anlatıyor. Bu kitabı yayınlama amacı diğer beyin kanseri hastalarına mücadelelerinde yalnız olmadıklarını göstermek.
Ayrıca Linda beyin kanserinin etkilerinin arkadaşlar, aile ve bakım verenler tarafından daha iyi anlaşılmasını sağlamasını da umuyor.
“Beyin kanseri görünmez bir hastalık olsa da Cancer Research UK’e göre her yıl yaklaşık 12.700 yeni beyin tümörü vakası görülüyor. Bu şok edici derecede büyük bir sayı ve daha fazla anlayışa ihtiyacımız var” diyen Linda ekledi:
“Bacağınız kırık olsaydı kimse size daha hızlı yürümenizi söylemezdi. Öyleyse neden bir beyin kanseri hastasına bu kadar unutkan olmayı bırakmasını söyleyesiniz ki?”
Metro.UK’in ‘I’ve been fired 14 times in 8 years for something I can’t control’ başlıklı haberinden derlenmiştir.