Temel hak ihlali: Çocuklar derste ‘açlıktan’ uyuyor

Çocuk yoksulluğu okul terkinin başlıca nedeni. Okula aç gelen çocuk derste uyuyakalıyor, odaklanamıyor. Kimi öğretmen çocukların karnının aç olduğunu fark ediyor, kimisi dersi anlamadıkları için kızıyor. Devlet tüm çocuklara ücretsiz “okul öğünü” vermediği için de bazı sivil toplum örgütleri, olanakları ölçüsünde yoksul çocuklara okulda beslenme desteği sunuyor.

Sulukule Gönüllüleri Derneği, Fatih-Karagümrük’te yaşayan risk altında ve dezavantajlı çocukların eğitime erişebilirliğine destek olmayı ve onları okula bağlamayı hedefliyor. Bu amaçla okul yöneticileri, öğretmenler, psikolojik danışmanlar, veliler ve çocuklarla çalışmalar yürütüyor; “çocuğun iyi olma hali”ne odaklanılıyor.

KANTİNLERLE ANLAŞMA

Dernek kurulduğu günden bu yana okullardaki öğrencilere beslenme desteği veriyor. Her dönemin başında okul kantini, okul yöneticileri ve okul psikolojik danışmanları ile görüşülüyor, okul kantiniyle anlaşma yapılıyor. Öğrencilerin beslenmesi için doğrudan kantine ödeme yapılıyor, Çocuklar kendilerine verilen fişle kantinden belirlenen yiyecek ve içecekleri alıyor. Bir çocuğun bir aylık beslenme desteği gideri 950 TL. Belirlenen çocuklar bu destekten sekiz ay boyunca yararlanıyor. 2008’den bugüne kadar, bölgedeki üç okulda 605 çocuk beslenme desteğinden yararlandı. Bu öğretim yılında ise iki okulda 23 çocuğa beslenme desteği veriliyor.

SU ALACAK PARALARI YOK

Cem Avcı, kantinlerin iflas etmek üzere olduğunu, çocukların su alacak parası olmadığını belirterek “Açlık elle tutulur hale geldi. Öğrenciler açlıktan sınıfta uyuyor” dedi. Aytül Özcan da beslenmenin “iyilik” değil “hak” olduğunu ve yemeğin her okulda her öğrenciye verilmesi gereken temel hak olarak görülmesi gerektiğini söyledi.

Derneğin yeni başlayacak projesi “Ücretsiz Beslenme, Eşit Eğitim”, beslenme desteğinin gerekliliğini vurgulayarak bu desteği daha geniş kitlelere ulaştırmayı amaçlıyor.

Ayrıca “Çocuk yoksulluğu temel bir insan-çocuk hakkının ihlalidir ve erken ve zorla evlenme ile çocuk işçiliğinin önünü açan, okulu terk etmenin başlıca nedenlerindendir” gerçeğinden yola çıkılıyor ve eşit ve adil bir şekilde eğitim hakkına erişebilmek için ücretsiz beslenme desteğinin zorunlu olduğu vurgulanıyor.

OKULA HEVESLİ GELİYORLAR

Sulukule Gönüllüleri Derneği’nden Cem Avcı ve Aysun Koca’nın Eğitim Reformu Girişimi (ERG) Blogu için hazırladığı yazıda, 13 yıldır Karagümrük Mahallesi’ndeki üç okulda uyguladıkları beslenme desteğinin, çocukların eğitim hayatını ve okul iklimini nasıl değiştirdiği şöyle anlatılıyor:

“Çocuğu okulda tutma ve onun eğitim sistemi içinde kalmasını sağlama, bütüncül bir süreç. Beslenme desteği tek başına okul terkini önlemek için yeterli değil. Ancak çocuğun okula daha hevesli gelmesine, dersine odaklanmasına katkı sağlıyor. Salgın sürecinde özellikle Karagümrük gibi yoksul mahallelerde, düzenli gelire sahip olmayan, günlük ve güvencesiz çalışanların yaşadığı hanelerde, çocuk işçiliğinin arttığını gözlemledik. Beslenme desteği, okuldan olumlu bir yaklaşım, mahallede bulunan bir sivil toplum örgütünün varlığı gibi etmenler bir araya geldiğinde, çocuğu okula bağlamak mümkün olabiliyor. Beslenme desteğinin okul iklimi üzerinde de pek çok olumlu etkisi bulunuyor. ”

ÜÇ OKULDA ÇALIŞMA YAPILIYOR

Genel koordinatör Aytül Özcan’ın verdiği bilgilere göre 2010’da dar bir kitleyle başlayan çalışmalar, bugün farklı ihtiyaçları olan geniş bir çocuk grubuyla yürütülüyor. Bölgedeki üç okulda çalışmalar devam ediyor. Dernek binasında ve okul alanında 6-18 yaş arası çocuklarla masal atölyesi; 10-14 yaş arası çocuklarla spor-beden hareketleri, sanat ve ritim, fotoğraf atölyesi; 15-18 yaş arasındaki gençlerle de hiphop, edebiyat ve dijital güvenlik atölyeleri yapılıyor.

MATEMATİK BAŞARISI DÜŞÜYOR

Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı (PISA) 2022 sonuçlarına göre son 30 gün içinde haftada en az bir gün yemek yiyemediğini söyleyenlerin oranıyla matematik puanları arasında olumsuz bir ilişki var.

Öğün atlandıkça matematik puanı da düşüyor. Türkiye’de haftada en az bir gün yemek yiyemeyen çocuk oranı yüzde 19 ve OECD ortalamasının (yüzde 8.2) çok üzerinde.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir