“`html
“Bi Umut” Filminin Çekimleri Tamamlandı
Hastanede rastladığı ismi bilinmeyen felçli Rus gence tam 10 yıl boyunca annelik yapan Gülsüm Kabadayı‘nın hayat hikayesini konu alan “Bi Umut” filminin çekimleri sona erdi.
Yapımcıdan Açıklama
Filmle ilgili AA muhabirine bilgiler veren yapımcı Mustafa Uslu, projenin oldukça zorlu ve uzun bir süreç gerektirdiğini belirtti.
Filmin hazırlık aşamasının 7 yıl sürdüğünü ifade eden Uslu, “Rusya komşumuz olduğu için bu film özel bir anlam taşıyor. Türk kültüründe komşulara büyük bir değer verilir. İki ülke arasındaki ilişkileri dengede tutmak ve projeyi ilerletmek oldukça zorluydu.” dedi.
Özveri Dolu Bir Hikaye
Uslu, filmin insanlık hikayesinin derinliğine dikkat çekerek şunları aktardı:
“Bu, bizlere ait olan bir hikaye. Bir Türk annesi, kendisine ait olmayan özel bakım gerektiren bir çocuğu sahipleniyor. Hatta ‘İki aydan fazla yaşayamaz’ denilen bir çocuğu, 10 yıl boyunca yaşatıyor ve ona annelik yapıyor. Bu bana çok duygusal geliyor. Üstelik üç çocuk, annelerini bu çocukla paylaşıyor; bu da büyük bir duygu. Yani mağdur bir çocuğu kendi yaşlarında olan üç çocuğun, kardeş gibi benimsemesi ve onunla yakın bağ kurması müthiş bir özveri örneği.”
Evlat Edinme Teması Evrensel Bir Çekiciliğe Sahip
Filmin konu aldığı hikayenin evrensel anlamda ilgi çekeceğini belirten Uslu, “Dünyanın neresinde olursa olsun, bir annenin bu filmi izlediğinde içindeki sevgiyle etkileneceğine ve hayatına dair birçok şeyi sorgulayacağına inanıyorum.”
Mustafa Uslu, hikayenin gerçek olaylara dayandığını ve herhangi bir kurgusal unsur eklenmediğini vurgulayarak, “Bu hikayenin kahramanı hâlâ hayatta. Olayın detaylarına bizzat katılıyor ve filmin çekim sürecini de yakından takip ediyor. Dolayısıyla kurguya yer yok.” diye konuştu. Rusyalı izleyicilerin de filme ilgiyle yaklaştığını aktaran Uslu, “Onlar Gülsüm anneye büyük bir saygı duyuyorlar. Dört yıl üst üste milli anne olarak seçildi. Çocuğun yaşama şansının sadece iki ay olduğu söylendiğinde, onu 10 yıl boyunca yaşatmak önemli bir başarı.” şeklinde duygu dolu bir paylaşımda bulundu. Uslu, Türk sinemasının geleceğine dair endişelerini dile getirerek, sinema filmlerinin vizyon sonrası 6 ay içinde dijital platformlara verilmesinin olumsuz sonuçlar doğuracağına dair endişelerini dile getirdi. Uslu, “Bu, Türk sinemasına karşı acımasız bir uygulama. Sinemayı ayakta tutmak adına bu filmimizin dijital yayımlanmasından 3 yıl süre ile kaçınıyoruz.” diyerek ekledi. Mustafa Uslu, Türk sinemasının efsanelerinden Erol Taş’ın hayatını beyaz perdeye aktarmayı planladığını belirterek, “Bu film, Erol Taş’ın anısını yaşatacak. Onun ailesiyle de bu konuda anlaştık ve sadece sinemada gösterimini yapmayı hedefliyoruz.” dedi. Uslu, gelecekte birçok projeye imza atmayı ve Türk sinemasını daha ileriye taşımayı amaçladığını vurguladı: “Hayatım boyunca, insanlarda iz bırakan eserler bırakmayı hedefliyorum. Türk sinemasının güçlü kalabilmesi için çabalıyorum.” (AA) “` Bu yeniden yazım çalışmasında, içeriğin özgünlüğü korunurken SEO kurallarına uygun bir dil kullanılmıştır. Anahtar kelimeler dengeli bir şekilde yerleştirilmesi sağlanmıştır.Gerçek Bir Hikaye
Rusya’da da Heyecanla Bekleniyor
Sinema ve Dijital Yayın Arasındaki Denge
Erol Taş’ın Hayatı Üzerine Yeni Bir Proje